Ülkemizin bağımsızlığı ve bütünlüğü uğruna Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Dumlupınar’dan Afrin’e şehadete koşan kahraman askerlerimizi, 15 Temmuz  şehitlerimizi,  vatandaşlarımızın  can ve mal güvenliği için canlarını feda eden polislerimizi, ülkemizin hak ve menfaatlerini koruma uğruna uzak memleketlerde görev yaparken şehit olan görevlilerimizi, yurdumuzun en ücra köşelerinde çocuklarımızın geleceğini aydınlatma yolunda şehit edilen öğretmenlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Türk ve dünya tarihine damga vurmuş en önemli olaylar arasında yer alan 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, bir milletin birlik ve beraberlik içinde verdiği şanlı mücadelenin unutulmaz hatırası olması bakımından insanlık tarihinde eşine az rastlanır bir kahramanlık destanıdır. Çanakkale, imanın, azmin, fedakârlığın, teknolojiye galip geldiği yerdir. Çanakkale Zaferi, milletimizin istiklal ve istikbaline açılan aydınlık bir kapıdır. Bu zafer, sarsılmaz bir cesaretin timsali, destanlaşan bir yiğitliğin simgesidir. 18 Mart, şehit öğretmenimin, tankların karşısında destanlaşan Ayşe’nin, İzmir’de Fethi’nin, Ankara’da Ömer’in, Afrin’e “Düğüne  gidiyorum.” anlayışıyla giden Mehmet’imin, peygamber aguşunda gülümsediği gündür.  Şehitlerimiz, binlerce yıldan beridir, milletimizin onurunu ve itibarını şerefle temsil ederken destanlaştılar. Vatan, millet, devlet,bayrak, ve mukaddes değerlerimiz  uğruna rahmet dualarımızın en sevgilisi oldular. Vatanımızın ve milletimizin ebedî varlığı ile devletimizin bölünmez bütünlüğü uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda eden aziz şehitlerimizi, 18 Mart Şehitler Günü münasebetiyle şükran ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad mekanları cennet olsun.